14 Temmuz 2014 Pazartesi

Barika'nın kuyusu: GENİŞ ZAMANLAR

Barika'nın kuyusu: GENİŞ ZAMANLAR: Bundan bir iki ay önce annem şöyle bir şey dedi bana: "Benim hakkımda bir yazı yazsana". Nereden ya da neden aklına düştü bilmiyo...

GENİŞ ZAMANLAR

Bundan bir iki ay önce annem şöyle bir şey dedi bana: "Benim hakkımda bir yazı yazsana". Nereden ya da neden aklına düştü bilmiyorum ama deyiverdi işte. Ben de "tamam" dedim. "Söz, yazacağım"

Şimdi yazıyorum...

En sevdiği meyveler kavun, muz ve kiraz.

Bardak, tabak, çanak gibi zücaciye malzemelerini almaya bayılır doyamaz. O yüzden de evde hala kutusu açılmamış kahve takımları, pasta takımları vardır.

Kıyafet almaya da bayılır ama giymez. Etiketlerini sökmediğimiz giysileri var. En son Şile'den şile bezi bir bluz almıştık. Siyah üzerine batik desenli. O da aldığımız gibi duruyor dolapta.

Yumurtaya bayılır. Haşlanmış, omlet, yağda, sıcak, soğuk, salatada, her şekilde yer. Son takıntısı da krep. Akşam bile aklına düşünce kalkıp yapıyoruz.

Çok fazla ilacı var, o ilaçların da çok fazla yan etkisi. Teninin rengi ilaç yanıkları nedeniyle Latin ırkları gibi esmer oldu. Diğer büyük yan etki olarak midesi bulanmıyorsa sorun yok ama midemiz bulanıyorsa keyfimiz hiç olmaz.

Bildim bileli limon kolonyasını sever. Evde de durur, çantasında da. İnsan ayıltmak için bayıltana kadar döker.

Bir şeyi onaylamıyorsa hemen kaşlar yukarı kalkar. Beğenmediyse yüzünü buruşturur. Bir kere "hayır" dediğine sittin sene "evet" demez.

Envai çeşit ve renkte şalları var. Tek memesi alındıktan sonra şal takmak adeti oldu. Bangladeş'ten ve Çin'den de koleksiyona parçalar ekledik. Aslında galiba her gittiği ve gittiğimiz yerden eklemiş olabiliriz. Ankara'da kale içinden aldığımız beyaz çiçekli bir tane vardı mesela. Aynı şekilde bir de yelpaze koleksiyonumuz var. Onu da gittiğim her yerden birer tane alıp büyütmüştük. İspanya'dan aldığım dantelli yelpazeyi birine hediye etti diye baya bi kızmıştım, hatırlıyorum. Hatta kafasına da kakmışlığım var.

Hastalığının son bir kaç senesinde makyajı tamamen bırakana kadar hep kırmızı ruj sürerdi, sonra bıraktı. Ancak bir yemeğe falan giderse, gece bir yere gidecekse sürmeye ikna edebiliyoruz. Hala evde yatak odasındaki aynanın önündeki kasede bir sürü ruj var. Kırmızı, bordo, pembe...

Bir sergi salonuna yetecek kadar çok resim yaptı. Yağlı boya ile başladığımız resme sulu boya ile devam ettik. En çok ev çizmeyi sever. Ormanda, ağaçlar içinde, önünden mümkünse küçük bir dere geçen evler. Portre çizmeyi hiç sevmez. Zaten uzun süre bir şeyin başında oturamaz, çabuk sıkılır. Çocuk gibi kırk kere kalkar başından.

Bana takı almayı sever. Takayım takmayım fark etmez; bileklik, yüzük, gittiği yerlerden toplar. Çoğu parmağıma ya da bileğime büyük gelir, bazıları da hiç takacağım şeyler değildir normalde ama o gözüne güzel görüneni alır. Boynumda bana aldığı yusufçuk var, aldığı günden beri hiç çıkarmadım. Sanırım üzerinde en iyi anlaştığımız takı bu oldu.

Hangi ilçe hangi ile bağlı, hangi nehir nereden denize dökülür, hangi dağ hangi şehirde nasıl bilmem ama hepsini bilir. Aklım almaz! Ben hala Kızılırmak nerede Yeşilırmak nerede karıştırırım onun aklı da bunu almaz. Türkiye haritasını ezberden çizer, şehirleri bile yerleştirir. Öğretmen okulunda yatılı okuduğu zamana ait çok travmatik anıları var ama eğitimine asla laf etmez.

Mantıyı sulu sever, bol yoğurtlu.

Bizim ezikböcek'e Potuk der, ayı yavrusu demek diye, o da gitti kendine ayı dövmesi yaptırdı sonunda.

Balığı sıcak da yer soğuk da; yeter ki balık olsun. En çok da mezgit sever.

Televizyona bakmadan uyuyamaz. Kumandayı elinden düşürüp sesine uyanır, sonra yeniden alıp kaldığı yerden uyur.

İzlemediği aksiyon filmi kalmadı. Steven Seagaller, Lorenzo Lamaslar, Delta Harekatı, Kobra Harekatı, bilinen bilinmeyen üçüncü beşinci sınıf ne kadar Amerikan macera filmi varsa hepsini izledi.

Son zamanda favori dizisi Aramızda Kalsın. Binnur Kaya'ya bayılıyor orada. Bir de Tolga Çevik'e gülüyor. Hoş geldin Arkadaşım'a gitmek istiyordu ama bilet bulmak ne mümkün.

Geçen bayram gittiğimiz Dalyan'ı çok sevdi. Ancak son gün ikna edip havuza sokabildik ama olsun. Bu bayramda oraya gitmek istiyor.

Buraya bir geçmiş zaman eki koymayacağım. Hatta hiçbirine. Şimdiki zaman ya da gelecek zaman eki de koyamayacağım. O yüzden bundan sonrasında Annem için söyleyeceklerimde sadece geniş zaman eki var.
Geniş zamanlarımız olmadı, bari eklerimiz öyle olsun...